Sapkınlık ve Suça Sosyolojik Bakış

Helin BULUT

Sapkın denildiğinde aklımıza ne gelir? Doğru değerlerden ayrılmış olan, bizden farklı olan… Aklımıza gelen ilk imgelem bu yöndedir. Peki, biz nedir, bizi oluşturan yapıştırıcı ve ham madde neydendir? Kimlere normal ve anormal deriz? Sapkınlar cezalandırılması gereken suçlular mıdır? Toplumda sorgulanmadan kullanılan suç ve sapkınlık kavramları tarih boyunca incelenmiştir. Toplumdaki sapkın ve suçlu tiplerini anlamaya çalışan bilim insanları ve düşünürler bu konuya çeşitli açıklamalar getirmişlerdir. Kriminolojinin kurucusu olarak bilinen Cesare Lambroso, suçun kalıtsal olduğunu ve fiziksel özelliklerden suçlu profilinin anlaşılabileceğini söyleyen sosyal darwinist bir yaklaşımla suç kavramına bakmıştır. Bu yaklaşım suç ve sapkınlığı anlamak için tatmin edici ve doğruluğu kesin olarak kanıtlanmış bir yaklaşım olmamakla birlikte altında yatan toplumsal sebepleri reddedici bir özelliğe sahiptir. Toplum bilimi suç ve sapkınlık konusunun kalıtsallık ve karakteristik özellikten ziyade toplumsal normları ve suç tanımının neye göre değiştiğini anlamaya çalışarak başlamıştır ve bu çerçevede açıklayıcı kuramlar ortaya koymuştur.

 

Her suçlu sapkındır ama her sapkın suçlu değildir. Bu durum toplumda sapkınlık denilen durumun ne kadar dezavantajlı bir grup yarattığını gösterir. Normlar; adetler, kanunlar, ahlak kuralları ve tabulardan oluşur. Normlara uyan bireyler normal sayılırken bu normları ihlal eden bireyler sapkın olarak anılır. Normlar; kültür, tarih ve içinde bulunulan bağlama göre değişebilir, değişir. Peki neden sapkınlık dediğimiz durum aklımıza olumsuzluk ve suçu getirir? Resmi bir toplantıya pijamayla gelen biri sapkın bir davranış sergilemiştir. Bu durumda sizin normlara bağlılık dereceniz, rahatsız olma oranınızı o derecede etkiler ve aynı şekilde sapkınlık derecesi, yani ihlal edilen kuralın önemi, de sapkınlığa verilen tepki ve yaptırımı belirler.

Normların doğruluk felsefesi değişkenlik barındırdığı gibi tarihin dehlizlerinde de sapkın bireylerin var olması kaçınılmazdır. Kadın olduğu halde pantolon giyen, erkek olduğu halde saçlarını uzatan bireyler tarihteki o karanlık normlar mağarasından çıkmak isterlerken belli dönemlerde sapkınlıklarının toplumsal yaptırımlarını ödemişler ve toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olan normlarda sarsıntılar yaratmışlardır. Siyahi olduğu halde konuşma hakkı isteyen bir birey de içinde bulunduğu tarihin normlarının dışına çıkmak istemiş ve sapkın kabul edilmiştir. Toplum; kendine benzemeyeni iten, kendine benzeyeni kucaklayan monotip bir mekanizma olmaya yatkındır. Bu nedenle, bireyin kendi normlarını uygulamak istediği bir toplumda, sapkın olması ve sapkınlığı sebebiyle etiketlenmesi; bireyi suç sayılabilecek eylemlere iter ve toplumdan tamamen izole suçlu bir birey haline getirebilir. Norm yaptırımlarının fazla olduğu toplumlarda, sapkınlık bir o kadar etiketlenir ve bireyi suça iter.

 

Eğer toplumda bir terslik varsa suç ona bir tepkidir.”

 Emile Durkheim    


helin_4545@outlook.com




Yorumlar

Yorum Gönder